Bilindiği üzere TBMM Bazı Vergi Kanunlarının da içinde yer alan 35 den fazla, çeşitli Kanun
ve Kararnamelerde değişiklik yapan tasarıyı görüşerek kabul etmiş, söz konusu 6009 sayılı
Kanun 01/08/2010 gün ve 27659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanun tam metni, açıklamalarımızın ekinde bilgilerinize sunulmuştur. VERGİ Kanunlarını
ilgilendiren madde numaraları KIRMIZI ile yazılmıştır.
Vergi kanunlarında yapılan değişikliklerin önemli olan bazı bölümleri aşağıda açıklanmıştır.
213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:
Elektronik Ortamda Tebliğ (VUK Md.107/A)
Vergi Usul Kanunu’na eklenen 107/A maddesiyle, elektronik ortamda tebliğ yapılabilmesine
olanak sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre tebliğler
esas olarak posta yoluyla yapılmaktadır. Öngörülen düzenlemeyle vergi mevzuatı
çerçevesinde yapılabilecek tüm tebliğlerin elektronik ortamda yapılabilmesine imkân
sağlanmaktadır. Tebliğin elverişli elektronik bir adrese yapılması suretiyle, veri güvenliği ve
muhatabın hukuki sonuçlar açısından tebliğden haberdar olması sağlanmaktadır.
Yürürlük Tarihi: 01/08/2010
Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin Zamanaşımını Durdurması (VUK.Md.114):
Anayasa Mahkemesinin, 08/01/2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2009/146 sayılı
Kararı ile Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrası, vergilemede belirlilik,
yasallık ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu gerekçeleriyle iptal edilmiştir. Yapılan
düzenlemeyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasında zamanaşımının
durmasına yönelik sürenin bir yılı geçmemesi sağlanmıştır.
Ayrıca VUK eklenen Geçici 28. maddesiyle , 01.01.2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin
olarak, daha önce takdir komisyonuna gönderilmiş olup, takdir edilen matrah üzerinden
31.12.2012 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrayacaktır.
Yürürlük Tarihi: 01/07/2010
Vergi İncelemelerinde Uyulacak Esaslar (VUK Md.140)
Vergi Usul Kanunun 140. maddesinde yapılan değişiklikle;
– Vergi incelemesine başlanmasının tutanağa bağlanarak bir örneğinin incelenen mükellefe
verilmesi,
– İnceleme elemanlarının kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere uymaları,
– İncelemelerin, tam incelemelerde en fazla bir yıl, sınırlı incelemelerde ise en fazla altı ayda
bitirilmesi, bu sürelerde bitirilemeyen incelemeler için altı ayı geçmeyecek şekilde sürelerin
belirli bir prosedür çerçevesinde uzatılabilmesi,
– İnceleme elemanları tarafından yazılan raporların, oluşturulacak rapor değerlendirme
komisyonları tarafından okunması zorunluluğu getirilmiştir.
Yürürlük Tarihi: 01/01/2011
Yeminli Mali Müşavirlere Elektronik Ortamda Tasdik Yetkisi Verilmiştir.( VUK Mük
Md.227)
Yapılan düzenleme ile yeminli mali müşavirlik tasdik işlemlerini elektronik ortamda
gerçekleştirmeye ve tasdike konu işlemleri mükellef grupları, faaliyet ve tasdik konuları
itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye ve uygulatmaya Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
Yürürlük Tarihi: 01/08/2010
Özel Usulsüzlük Cezalarında Yapılan Değişiklikler (VUK Md. 353, MÜK.Md.355)
Vergi Usul Kanunu’nun 353/8. maddesinde yapılan değişiklikle;
– Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa
işletmecilerine bir takvim yılında kesilebilecek özel usulsüzlük cezası tutarı için üst sınır
getirilmektedir. Getirilen üst sınır bir takvim yılı için 114.000.-TL dir.
– Mükerrer 355. maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan fiiller için öngörülen özel
usulsüzlük cezaları, işlenen fiillerin ağırlığı ile orantılı olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
Yapılan düzenleme ile, Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması
halinde kesilmesi gereken özel usûlsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan
başlayarak elektronik ortamda 30 Gün içinde verilmesi halinde (değişmeden önce süre 15
gündü) 1/10 oranında (değişmeden önce oran ¼ idi), bu sürenin dolmasını takip eden 30 gün
içinde verilmesi halinde (değişmeden önce süre 15 gündü) ise 1/5 oranında (değişmeden
önce oran ½ idi) uygulanacaktır.
Ayrıca; Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara (Ba-Bs
Formları için) ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların,
belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası
kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük
cezası 1/5 oranında (değişmeden önce oran ½ idi) uygulanacaktır.
Yapılan düzenleme ile tahsilât ve ödemelerin bankalar, katılım bankaları veya posta
idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edilmemesi durumunda kesilecek özel usulsüzlük
cezasına ilişkin olarak takvim yılı bazında uygulanacak toplam ceza tutarı bakımından üst
sınır getirilmektedir. Getirilen üst sınır bir takvim yılı için 770.000.-TL dir.
Yürürlük Tarihi: 01/08/2010
Vergi Suçu Raporlarının İlgili Makamlara Bildirimi (VUK Md.367)
Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden maliye
müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer
gelirler kontrolörlerine ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan
doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor
değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık
aracılığıyla, keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi esası düzenlenmektedir.
Yürürlük Tarihi: 01/01/2011
Yanılma ve Görüş Değişikliği (VUK.Md.369)
Vergi Usul Kanunu’nun 369. maddesinde yapılan değişiklikle;
– Yetkili makamların mükellefe yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün
uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmemesi ve
gecikme faizi hesaplanmaması,
– Genel tebliğ veya sirkülerle yaptığı açıklamayı değiştirmesi halinde, yeni tebliğ veya
sirkülerin yayımlandığı tarihten itibaren geçerli olması ve geriye dönük olarak
uygulanmaması, öngörülmüştür.
Yapılan düzenlemeyle özelgelerin gecikme faizine karşı korunması öngörülmüş, bu
düzenlemenin de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür.
Bu kurala bir istisna konmuş ve yargı organlarınca iptal edilen genel tebliğ ve sirküler
hakkında bu hükmün uygulanmaması öngörülmüştür.
Yürürlük Tarihi: 01/08/2010
Yeni Özelge Sistemi (VUK.Md.413)
Madde ile mükelleflere verilecek izahatın yöntemi konusunda kapsamlı bir değişikliğe
gidilmektedir. Bu çerçevede, Gelir İdaresi Başkanlığına, istenecek izahatı özelge ile
cevaplandırma veya aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek
ve açıklık getirmek üzere sirküler yayımlayabilme imkânı getirilmekte, ayrıca özelge ve
sirküler oluşturulmasına ilişkin temel usul ve esaslar geniş bir şekilde belirlenmektedir. Bu
çerçevede özelge ve sirkülerin Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulacak bir komisyon
tarafından oluşturulması ve oluşturulan özelge ve sirkülerin internet ortamında yayımlanması
hüküm altına alınmaktadır.
Yürürlük Tarihi: 01/08/2010
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:
Gelir Vergisi Tarifesi
Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin son gelir dilimine
uygulanan % 35 oranı, Anayasa Mahkemesinin 08.01.2010 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanan kararıyla, ücret gelirleri yönünden iptal edilmiştir. İptal kararı, kararın Resmi
Gazetede yayımından 6 ay sonra 09.07.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
6009 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesi Anayasa Mahkemesi kararı
nedeniyle değiştirilmiştir.
Yapılan düzenleme sonrasında 2010 yılında uygulanacak Gelir Vergisi tarifesi aşağıdaki
şekilde olmuştur:
01/01/2010-31/12/2010 Ücret Gelirleri İçin Gelir Vergisi tarifesi Vergi Oranı (%)
8.800 TL’ye kadar 15
22.000 TL’nin 8.800 TL’si için 1.320 TL, fazlası 20
76.200 TL’nin 22.000 TL’si için 3.960 TL), fazlası 27
76.200 TL’den fazlasının 76.200 TL’si için 18.594 TL), fazlası 35
01/01/2010-31/12/2010 Diğer Gelirler İçin Gelir Vergisi tarifesi Vergi Oranı (%)
8.800 TL’ye kadar 15
22.000 TL’nin 8.800 TL’si için 1.320 TL, fazlası 20
50.000 TL’nin 22.000 TL’si için 3.960 TLfazlası 27
50.000 TL’den fazlasının 50.000 TL’si için 11.520 TL fazlası 35
Yapılan düzenlemeyle;
– Yeni tarife 01.01.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 01/08/2010 tarihinde yürürlüğe
girmiştir.
– Yapılan düzenleme ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 78. maddesiyle, 2010 takvim
yılına ilişkin olarak yapılmış ücret ödemeleri için Kanunun yayımlandığı 01/08/2010 tarihine
kadar yapılmış olan gelir vergisi tevkifat tutarlarının bu Kanunla yapılan düzenleme uyarınca
hesaplanan vergiden;
– Fazla olması hâlinde, fark vergi tutarının terkin edilmesi, tahsil edilmişse mükelleflerin
sonraki dönemlerde ödeyecekleri gelir vergisinden mahsubu, mahsup olanağının olmaması
hâlinde ise red ve iade edilmesi,
– Eksik olması halinde farkın, vergi sorumluları tarafından Kanun’un yayımlanmasından sonra
yapılacak ilk ücret ödemesinden kesilerek bu ödemenin ait olduğu döneme ilişkin muhtasar
beyannamenin verilme ve ödeme süresi içinde topluca verilecek ayrı bir beyanname ile beyan
edilerek ödenmesi,
– Bu beyanname için ayrıca damga vergisi hesaplanmaması, süresinde düzeltilen söz konusu
fark için gecikme faizi ve vergi cezası aranmaması, eksik tahakkuk etmiş olan verginin bu
süre içinde tamamlanmaması halinde bu tarihte vergi ziyaı doğmuş olduğu, hükme
bağlanmıştır.
Yürürlük Tarihi: 01/01/2010
Yatırım İndirimi
Anayasa Mahkemesinin 08.01.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla, Gelir
Vergisi Kanunu’nun yatırım indirimiyle ilgili Geçici 69. Maddesinde yer alan ve işletmelerin
yatırım indirimi haklarını 2006, 2007 ve 2008 yılları ile sınırlayan düzenleme iptal edilmiştir.
Düzenlemeyle yıl sınırlaması kaldırılmakta ancak bu defa da yapılacak yatırım indirimi
kazancın % 25’i ile sınırlandırılmaktadır.
Ayrıca, yatırım indirimi sonrası kalan Kurum Kazancı % 20 oranında Kurumlar
Vergisine tabi olacaktır.
Yürürlük Tarihi: 2010 yılı Kazançlarına uygulanmak üzere 01/08/2010
Yabancıların Bazı Faiz ve Alım-Satım Kazançlarında Gelir Vergisi Stopajı Oranı
Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesine 5527 sayılı Kanun’la eklenen, dar mükellef
gerçek kişi ve kurumlar için bazı gelirlerde stopaj oranının % 0 olarak uygulanmasını öngören
hükmü Anayasa Mahkemesinin 08.01.2010 tarihli Resmi gazetede yayımlanan kararıyla iptal
edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri dikkate alınarak, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarının alım/satım ve itfa kazançlarında yerli-yabancı yatırımcı ayrımına dayalı
stopaj uygulamasına son verilmiş ve sermaye şirketleri (yatırım fon ve ortaklıkları ile
münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları
elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan dar mükelleflerden
Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıkları ile benzer
nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler dâhil) için % 0 oranında stopaj yapılması
öngörülmüştür.
Düzenleme sonrası, yerli-yabancı ayırımı son bulmuş, basit olarak ifade edilecek olursa
sermaye şirketleri – gerçek kişi ve sermaye şirketleri dışında kalan kurumlar ayırımı
yapılmıştır.
Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesinin
birinci fıkrası kapsamındaki gelirler üzerinden;
– Sermaye şirketlerine ödenenler (Türk sermaye şirketlerine benzer nitelikteki yabancı
kurumlar dahil) için % 0,
– Yatırım fon ve ortaklıklarına ve Kanun’da tanımlanmış olan dar mükellef benzeri fon ve
ortaklıklara ödenenler için % 0, oranında stopaj yapılacaktır.
Yürürlük Tarihi: 01/10/2010
6802 SAYILI GİDER VERGİLERİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Kanun’un 1. maddesiyle Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinde yapılması öngörülen
değişiklikle, banker sayılmak için aranan devamlılık şartı, finansal işlemleri esas iştigal
konusu olarak yapanlar şeklinde değiştirilerek, ödünç para verme işlerini esas iştigal
konusu olarak yapanların BSMV mükellefi olmaları, bu işleri devamlı olarak yapsalar
da esas iştigal konusu olarak yapmayanların finansman hizmetlerinin ise KDV’ye tabi
olması öngörülmektedir.
Yapılan düzenlemeyle, banker sayılmak için aranan devamlılık şartı, söz konusu işlemleri
esas iştigal konusu olarak yapanlar şeklinde değiştirilmektedir. Esasen bu değişiklikle, anılan
maddenin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas faaliyet konusu olarak fiilen yürütenlerin
banker sayılarak banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefi olmaları amaçlanmaktadır.
Ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayan, diğer bir deyişle esas faaliyet
konusu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler ile borç para verme işlemi olmayanların,
ticari icaplar gereği yaptıkları borç para verme işlemleri banka ve sigorta muameleleri vergisi
kapsamı dışına çıkarılmakta, bu işlemlerin finansman hizmeti kapsamında değerlendirilerek
katma değer vergisine tabi tutulması sağlanmaktadır.
Yürürlük Tarihi: 01/08/2010
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası